2 Haziran 2016 Perşembe

YAMAHA CYGNUS L

YAMAHA CYGNUS L

Arkadaşımın motosikleti olduğu için ulaşmam çok kolay oldu.İncelediğim diğer motosikletlere ulaşmak ve kullanım için izin almak baya uzun bir süreçti.Bu yüzden beni yormayan bir inceleme oldu.



Genel tasarımdan bahsedecek olursak standart bir motosiklette olması gereken her şey var.Ne çok aşırı iyi ne de aşırı çok kötü ortada.Motosiklete yeni başlayanları üzmeyecek kadar sakin ve stabil.Zaten görünüşe çok dikkat etmemek gerekiyor ancak renkler ve zevkler tartışılmaz.Tasarım olarak neyini beğenmedin diye sorarsanız;kafa tasarımı diyebilirim.Birbirinden alakasız gibi görünüyor.Ayrıca arkaya doğru egzosu çok uzamış,bu trafik de biraz sıkıntı çıkarabilir.

Gösterge tablosu standart.Gerekli olan şeyler var sadece.Akşam karanlıkta biraz zor görünüyor ancak büyüklüğü yeterli olmasına karşın neden böyle bir şey olduğunu anlayamadım.




Frenler gayet iyi.İki kişilik kullanımda bile iyi tepki veriyor,amartisörlerin biraz sert olmasına karşın.Yağmurlu havalarda biraz sıkıntı çıkarabilir.Oda artık size kalmış bir durum.Ön disk arka kampana olmasına rağmen duruşlarda sarsma,sendeleme vb şeyler olmuyor.Motorun ağırlık merkezi iyi düşünüldüğünden kanaatimce.

İşte en seveceğiniz şey cimri olması.Şehir içinde tapa gaz kullanmama rağmen en fazla 13 kuruş yaktırabildim arkadaşa hem de artçıyla birlikte.Nazik sağ elde 10 kuruşa kadar indirilebilir diye düşünüyorum.

Bagajında artı hiçbir şey yok.Sadece bir adet kaskı aldırabildim.Arkaya bir topcase şart eğer yenge varsa.Yamaha demiş ki bu paraya bu var alırsan.İnsan biraz artı bir şeyler ekler.Hero Duet ile karşılaştırırsak Duet açık ara farkla önde.İşte bu yüzden Japonlarn artık kendine gelme vakti.

En beğenmedin neyi var derseniz benim gibi uzun boylu bir insana göre çok dar ayaklarım nerdeyse gidona değiyor.Dönerken sanki motoru bir tarafı bırakıp gidicekmişim gibi oluyor.Hadi sen sağ ben selamet dercesine :)



Son olarak Yamaha olmasına rağmen parça kalitesi ve işçiliği çok kötü.Arkadaşım çok yavaş bir şekilde düşmesine rağmen motorun direksiyonu yamulmuş ve motosiklet sürekli sola çekiyor.

Şahsen bu scooteri çok beğenmedim bu paraya alınabilecek çok daha güzel scooterler var.Kim alabilir derseniz boyu max 1.75 e kadar olan arkadaşlar başlangıç motosikleti diye alabilirler,ha bir de görünüş benim için çok önemli değil diyen amcalarımıza gider.


MOTOSİKLET ALACAKLARA NAÇİZANE TAVSİYELER

Motosiklet almak karmaşık bir iştir.Bu işi size hangi nedenler doğrultusunda hangi tür motosiklet tercihi yapılabilir bunu anlatmak istedim.Kendi yaşantımda duyduğum diyalogları size örnek olması için yazdım.Bu ve bune benzer şeyler motosiklet sevdasından sizi vazgeçirebilir,işte bu yüzden bu hususlara dikkat etmenizi öneririm.Özellikle de ikinci hususu daha ayrıntılı ve dikkatli okuyun çok önemli.

HUSUS 1: KÜÇÜK MOTOR KARİZMAYI ÇİZER AYAKLARINDAN VAZGEÇ

Bilindiği üzere ülkemizde motor dediğimizde çoğu kişinin aklına böyle koca cüsseli, gazı açtın mı 200’ü gören, arkadan baktın mı lastiği bir karıştan dar olmayan, mümkün mertebe yolda yürüyen herkese gürültüsü ile dönüp baktıran bir egzoza sahip aletler geliyor. Doğal olarak da motosiklet almak isteyen bir kişi ilk olarak böyle bir alet edinme hevesinde oluyor. Çok şükür ki bu bahsi geçen motosikletler öyle herkesin ha deyince alabileceği rakamlarda satılmıyor da motora başlamak isteyen sevdalı, ciddi tehlikeden bütçesel durumlardan dolayı yırtıyor. Ancak büyük bir cehalet örneği sergileyerek, ilk motor olarak çok büyük cc’li motosikletler alıp, iki teker sevdasına başlayan, hatta satıcıya "Kullanmayı bile bilmiyorum ama sen göster gazı freni ben eve kendim götürürüm motoru, bu ne ki çok iyi araba kullanırım ben merak etme yani" diyerek, parayı basıp olmadık motorları alan koca kafalılar da yok değil. Bu kimselerden pek çoğu yolda her durduğunda düşerek, eve geldiklerinde satıcıyı arayıp; "Ya abi bu motorun aynaları kırıldı, bir de sağ grenajı çok fena oldu bi sipariş verebilir miyiz?" ya da " Doktor bu motor olayına ısınamadım ben ya, alıcısı varsa biz geri satalım bu aleti, dört teker iyiymiş, bu 2 teker bizi bozdu be" tadınla laflar söylerler. Daha beter duruma gelenlerden bahsetmek bile istemiyorum. Tüm bu sebeplerden dolayı, siz siz olun! Motosiklet maceranızı makul ve mantıklı, küçük cc.li bir motosikletle başlatın. Küçük motora binerek, zaman içinde, alıştıkça, motosiklet kültürüne, onun kendine has durumlarına vakıf oldukça, deneyim kazandıkça yeni ve daha büyük cc’li motosikletlere geçmek, yeri geldiğinde "bu tamam, bunun daha üstü beni bozar" diyebilmek ciddi bir zeka göstergesidir. Bunu sakın unutmayın. "Huuuhaaaaa Motor aldım diyodun! Ala ala bu küçücük şeyi mi aldın be Osman! Osman kurye olmuş olum baksana, kıçı bile sığmıyor motora" tadında laflar edenlere, o sığmıyor dedikleri yerinizle gülün geçin!

HUSUS 2: MOTOSİKLET BÜTÇENİZE GİYİM KUŞAMI EKLEMEYİ UNUTMAYIN!
Evet yanlış yapılan bir konu da, motosiklete başlamayı düşünen çoğu sevdalının, "Aman motoru bir alayım da, kask, mont eldiven filan onları da param olunca bir ara alırım" demesi. Vakti zamanında montunu, kaskını, eldivenini, botunu daha motoru olmadan hatta alma ihtimali bile olmadan önce alan biri olarak şunu söylemeliyim ki sakın motosiklet ekipmanlarınızı "Bir ara param olunca alırım" demeyin. Motosiklet için ayıracağınız rakamın içine, hatta en başına, kaskınızı, montunuzu, pantolonunuzu, eldiven ve botunuzu koymayı unutmayın. Gerekiyorsa bir miktar daha ucuz bir motor seçip bu ekipmanlarınız olmadan asla motor almayın ve iyi bir kaska, iyi bir monta, bota, eldivene vereceğiniz paraya sakın acımayın!

ARTÇILAR

Motosiklet bir yaşam tarzıdır.Motosiklet heuecandır.Motosiklet huzurdurTek bilek tek yürek gibi de düşünebilirsiniz aslında… Peki ya iki yürek olarak hiç düşündünüz mü? 

Motosikletinizi sevdiğiniz kişiyle paylaşınca daha da güzeldir.O size her zaman bir şey katar,sizde ona.

Artçı olmak ayrı bir erdemdir, artçı almak ise ayrı bir tecrübe ve eğitim gerektirir… Bunları bir araya getirdiğiniz zaman motosikletle yaşamanın çok ayrı bir tadı oluyor… Bu güzelliği ve paylaşımı tüm motosiklet sevdalısı çiftler için önemle tavsiye ederim. Yola çıkarken daha bir hevesli çıkıyorsun. Bir mola vermen gerektiğinde; geçtiğin gördüğün yerleri kısacık sohbetlerle tekrar zihnine kazıyorsun. Senin yola adapte olduğun anlarda kaçırdığın görsellikleri senin yerine tespit eden bir yol arkadaşının olması çok hoş…

“Artçı” dediğimiz zaman sadece arkamızda taşıdığımız bir kişi olarak düşünmememiz gerek… O kişi çok sevdiğimiz bir aile ferdi veya bir dostumuz olabilir. Onunla sıkı fıkı olarak kaç km yol yapacağımızı, onunla olan samimiyetimiz ölçüsünde belirleriz. Mesela ben artçımla bir ömür giderim, yolum nereye giderse gitsin.

Artçı; bir yol arkadaşıdır, bir co-pilottur, yeri geldiğinde bir kameraman, bir fotoğrafçıdır. Senin sırtını dayadığın bir destektir.

Motorcu dostlarımın içinde ailesini artçı olarak almaya çekinen tanıdığım kişiler var, aynı şekilde artçı olmak istemeyenleri de saymak lazım… Unutmayın her şeyin başı eğitimdir.

Motosiklet bir sevdadır, üzerinde bir değil iki sevdalı olmak onun değerini ve saygınlığını arttırır. Gelin korkuları bir kenara bırakın ve bir yerden başlayın sevdiğinizle yolların keyfini çıkarmaya…

Kazasız belasız sürüşler dilerim, varsa artçınızla!

1 Haziran 2016 Çarşamba

UYGUN FİYATA KASK ÖNERİLERİ

     Arkadaşlar sizin için bütçenize uygun sertifikalı olan olan kaskları araştırdım.Yurdum insanı pahalı kask takmaz zaten.Onun için en azından bu önerilerden birisini alıp,güvenli bir şekilde motosiklet sürsün
     Kasklara gelecek olursak fiyat-performan olarak iyi en azından olmamasından daha iyidirin bir tık ötesinde.

1. Origine Primo Londra Kırmızı Mavi Beyaz Açık Motosiklet Kaskı

    Çizgileriyle üzerine düşünüldüğü belli eden kışkırtıcı ve seçkin bir kasktır.Bu kaskla,sıradan bir getir götür işi bile ilginç bir sürüş olacaktır ve size heyecan katacaktır.

– Çıkarabilir iç astar vardır.
– Hazır bluetooth sistemi vardır
– İkili D halka sistemiyle kaskın sürüş esnasında rüzgardan etkilenip kafamızdan çıkmasını engeller.
– ECE 22-05 Sertifikası
– Çizilmez ön vizör
– Kaskın dış yüzeyine Ultraviyole ışınları engelleyici bir vernik atılmıştır.
– Kaskın içerisinde iç astar yıkanabilir.
– Termoplastik reçine kabukdan yapılmıştır.
– Ağırlığı 1050gr.
– Üst hava giriş kanalları sayesinde kask içerisnde hava sirkülasyonu sağlar

2. Origine Mio Star and Stripes Yarım Kask – Yeşil

– Termoplastik kask kabuk
– Mükemmel uyum.
– Konforlu astar.
– İç çıkarılabilir ve yıkanabilir astar.
– Şeffaf çizilmez vizör.
– D-halka çene kayışı.
– Kaskın dış yüzeyine Ultraviyole ışınları engelleyici bir vernik atılmıştır.
– Çene kayışı Anti-hırsızlık yüzük. (kask kilidi takılabilir)
– Tüm scooter koltuklarının altına uyuyor.
– Ağırlık sadece 980 gram (50 gram +/-)
– ECE 22.05 onaylanmıştır.

3. Origine Mio Elvis Gri Açık Motosiklet Kaskı

Yeni Sprint jet kaskları indirilebilen güneş vizörü ile bir klasiğin yeniden yorumlanması gibidir.
Sprint kask ECE-2205 saftey standartlarına göre sertifikalı termoplastik malzemeden imal edilmiştir .
Böyle gelişmiş iç astar fit ve finish olarak ayrıntılara dikkat edilerek oluşturulmuştur.
İç gömlekleri çıkarılabilir ve yıkanabilir .
Mikrometrik çene kayışı tutma sistemi mevcuttur.

4. Origine Kapalı Kask – Golia Trofeo Full Face



    GOLIA şu anda satışta bulunan en küçük kalıplı kasklardan biridir. Bu kask geniş bir kitleye hitap eder. Heyecanlı genç bir sürücü de, tecrübeli bir yetişkin de bu kaskı kullanabilir. Stil olarak basittir, ayrıntılarla donatılmıştır.

– Çıkarabilir iç astar vardır.
– Üst hava giriş kanalları sayesinde kask içerisnde hava sirkülasyonu sağlar
– İkili D halka sistemiyle kaskın sürüş esnasında rüzgardan etkilenip kafamızdan çıkmasını engeller.
– ECE 22-05 Sertifikası
– Çizilmez ön vizör
– Kaskın dış yüzeyine Ultraviyole ışınları engelleyici bir vernik atılmıştır.
– Kaskın içerisinde iç astar yıkanabilir.
– Termoplastik reçine kabukdan yapılmıştır.
– Kaskın ön çene kısımında üst tarafında olduğu gibi hava kanalları mevcuttur.

20 Mayıs 2016 Cuma

Kenan SOFUOĞLU belgeseli (54)



TÜRKİYE'nin GURURU KENAN SOFUOĞLU VE YAŞAMI



Redbull sponsorluğunda çekilen bu belgeselde herkes gibi yaşayan bir şampiyon anlatılıyor.Başarı ve paranın insanı nasıl değiştirmeyeceğine dair harika bir örnek olmuş.Herkesin bu yaşamdan kendine bir pay çıkartacağı mükemmel bir başarı hikayesi KENAN SOFUOĞLU.




Kenan Sofuoğlu (d. 25 Ağustos 1984; Akyazı-Sakarya), Türk motosiklet yarışçısı. 2012 SüperSport Dünya klasmanında 183 puanla şampiyon oldu.

Kenan Sofuoğlu; motor tamircisi bir babanın (İrfan Sofuoğlu) en küçük oğludur. 25 Ağustos 1984 tarihinde Adapazarı'nda doğmuştur. 2002 yılında Almanya'ya yerleşen yarışçı, aynı yıl Yamaha-Cup'ı kazanmıştır. En büyük destekçisi olan ağabeyi Bahattin Sofuoğlu'nu 2002 yılında bir otomobil kazasında vefatı sonrasında ağabeyinin arkadaşı Aytunç Taş'tan destek görmüştür. 2003 sezonunda Supersport-IDM'de 2. olduktan sonra 2004'te Fim Superstock 1000 Cup'a geçmiştir. 2004 sezonunu şampiyona üçüncüsü olarak tamamladıktan sonra 2005 Superstock-1000 şampiyonluğunu hedef seçmiştir. İlk iki yarışı kazanmasına rağmen yaptığı bir kaza sonucu bileğini kırması sebebiyle Misano'daki yarışa katılamamış, sezonu 2. olarak tamamlamıştır.

2006 senesinde Supersport-WM'ye başlarken sponsorluk sorunları yüzünden Yamaha Almanya takımından ayrılmak zorunda kalmıştır. Ancak son anda İsviçre'de yaşayan, ismi gizli tutulan bir(Selçuk Allaç)Türk işadamının sponsorluk sağlamasıyla Ten Kate'nin Honda takımına katılmıştır. Supersport WM'de 2006 sezonunu üçüncü olarak tamamlamıştır.

2007 yılında Supersport Dünya Şampiyonluğu'nda sezonun bitimine 3 yarış kala şampiyon olmuştur.

2010 Yılı Dünya Supersport Şampiyonası'nda sezonun 13. ayağı olan ve Fransa'da Paris'in kuzeyinde bulunan Magny Cors Pisti'nde koşulan yarışta Kenan Sofuoğlu 2. sırada yer almasına rağmen Dünya Şampiyonu olmayı başarmıştır. Kenan Sofuoğlu, yarışın ardından boynunda Türk bayrağı ile zafer turu atmasının ardından Osmanlı kavuğu giymiştir..

2011 yılında Spor Toto'nun teklif ettiği 800,000 TL lik isim hakkı bedelini, dini inancı gereği reddetmiş ve hayır kurumlarına verilmesinden memnuniyet duyacağını belirtmiştir.

2012 yılında Supersport Dünya Şampiyonluğu'nda sezonun bitimine 1 yarış kala şampiyon olmuştur.

2015'te Supersport Dünya Şampiyonluğu'nda , en yakın rakibine (Patrick Jacobsen) 33 puan farkla , Fransa'da çıktığı yarışta podyuma çıkarak dünya şampiyonluğunu garantiledi. Bu da 4. şampiyonluğu oldu.

16 Mayıs 2016 Pazartesi

MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ İÇİN HAYATİ BİLGİLER

       Bu yazımda trafik de edindiğim tecrübelerle size hayatta kalma,yaralanmama yada düşmeme konusunda kısa bilgiler vermek istedim.Bunları aklıma geldiği kadarıyla maddeler halinde size açıklamaya çalışacağım umarım yararlı bir yazı olur.Bunları 3 bölüme ayırıp anlatacağım.

Motosiklete Binmeden Önce

  1. Lastik Kontrolü: Binmeden önce kesinlikle lastiklerinizi kontrol edin.Çünkü lastikleriniz sizin için çok önemli.Lastik hava basınçları düşük olursa çukura girdiğinizde lastiğinize zarar verir,hatta sizi düşürebilir.Lastik hava basınçları yüksek olursa motosikletin yol tutuşunu azaltır çukura girdiğinizde motorun aksamına zarar verir ve denge kaybına yol açarak sizi düşürebilir.
  2. Ayna Kontrolü: Aynalar bizim can güvenliğimiz için vazgeçilmez.Çünkü arkamızda neler olup bittiğini sürekli kontrol etmemiz gerek.Bu yüzden aynaları en iyi şekilde ayarlayalım.
  3. Sinyal-Far Kontrolü: Sinyaller sürücüleri en çok aldatan şeydir.Bu yüzden kontrolünü yapalım ki gelip birisi bize vurmasın.Farlarımızı da kontrol edelim ki akümüz bitmesin,cebimiz yanmasın.

Motosikleti Sürerken

  1. Trafik kuralları: Trafik kurallarına harfiyen uyalım ki kimsenin ne malına ne canına zarar gelsin.Kırmızı ışıkta geçmeyin hayatınız 30 saniye beklemekten daha mı önemli.Sizin hayatta kalmanızı isteyen kişiler var onları düşünün.Eğer trafik kurallarına benim gibi uyuyorum diyorsanız yeşil ışıkta bile geçerken sağınızı solunuzu kontrol edin,çünkü insanlarımız çok sabırsız ve asla sizin hayatınızı düşünmüyorlar.
  2. Aynalar: Sürekli arkanızı kontrol edin,arkada bir kasap olabilir ve sizi de koyun gibi doğrayabilir,çünkü Türkiye'de ehliyet genellikle kasaptan alınıyor.Böylece sürücülerde sizi insan değil bir koyun gibi gördüğü için hayatınız her daim tehlikede.
  3. Şerit kullanımı :Motosikletiniz düşük hacimli ise sol şeritte fazla kalmamaya bakın yoksa ezerler.Yolun sağ şeridinde ise tam sağa değil ortanın biraz solunda kalın çünkü sağdan çıkan her araç sizin için tehdit en azından arkanızdan gelen sürücü size göre hareket ettiğinden size solda kaçış alanı bırakabilir.
  4. Sinyal kullanımı: Kesinlikle dönerken sinyalinizi verin yoksa ya araba çarpar yada yayaya çarparsınız.
  5. Hız Limitleri: Özellikle şehir içinde fazla hızlı kullanmaya gerek yok.Sokak araları çok tehlikeli her an bir araçla burun buruna gelebilirsiniz yada bir yayaya çarpabilirsiniz.Bu yüzden ara sokaklarda hız yok.Şehir dışı ve çevre yollarında motosikletin tadını çıkarmak için biraz gazlayın ancak yasal limiti aşmayın arkadaşlar.  

       Motosikletten İnerken

  1. Dururken:Motosikletten ineceğiniz zaman aynayı kontrol ederek sağa sinyalinizi verin ve yavaşça durun.
  2. Güvenli Park: motosikletinizi yayaların ve arabaların tehlikesinden uzak olduğunu bildiğiniz yerlere park edin.Alarm yada zinciriniz kurun.
  3. Yolcu İndirme-Bindirme: Bazen arabalar da bile şahit olduğum ışıkta ya da yolun ortasında yolcu indirip bindirenler var bu insanların aklına hayret ediyorum.Başkalarının hayatını tehlikeye atmaya hakkımız yok,işte bu yüzden dururken yapılması gerekenler harfiyen yapıp ondan sonra yolcu indirip,bindirin
  4. Anahtar: Anahtarı üstünde unutmayın.Motosikletiniz sizin için değerli.Bagaj ya da topcase kontrolü yapın açık bırakmayın her yer tehlike dolu.

KÜÇÜK PRENS HONDA WİNGO

       Herkes CUB der geçer ama nedir cub?Bazıları cup der bazılar kap der.Doğru olanı Cub'tır(kab türkçe okunuşu).Açılımı da Cheap Urban Bikes.Türkçe çevirisi de ucuz şehir motorları.Neden bu kadar açıkladın diye sorarsanız bindiğiniz şeyin adını doğru söyleyin diye ve bu konuda kesin,net bilgi olsun diye.
       Honda ilk cub motosikleti üreten firma.Tam 58 yıl önce 1958 yılında üretmiş.Japonlar gerçekten hiç boş durmuyor.
       Düşük hacimli yakıt dostu kendi sınıfındaki motosikletlerden görünüş olarak bir adım önde.Tabi bunu alacak adam ne kadar görünüş meraklısı olabilir bilemiyorum.Ayağımı yerden kessin işden eve evden işe gitmeye yetecek bir motosiklet.Onun haricinde pek de fazla bişey beklememek lazım.
     

                 



        Gösterge tablosu standart cub.Benzin,vites,hız ve sinyaller...En güzel yanı okunaklı ve gece sürüşünde iyi görünmesi.Bunların haricinde konuşulacak birşey yok gösterge tablosuyla alakalı.
        Bu motosiklette yakıt tüketimi en çok hoşunuza gidecek şey.Çünkü km de 10 kuruş içiyor arkadaş.Depo 20 liraya doluyor,200 km rahat gidilebiliyor.Bu da Türkiye şartlarında çok çok iyi bir rakam.Tek sıkıntı benzinliğe fazla uğruyorsunuz ama az benzin alıyorsunuz.Bu lüks lokantaya gidip sadece su almak gibi bişey :)
        Frenler güvenli sürüş için gayet iyi.Şehir içinde ani dur kalklara gaz tepkisi ve frenlemesi iyi.Hızlanması rakiplerine göre ayırt edici.Honda farkını burada koymuş bence.Servis bakımlarıda cebinizi yormuyor parçaları nispeten ucuz,yağ değişim süresi uzun.Kısacası tam bir ekonomi motosikleti.Ecnebiler boşuna cheap dememişler buna :)
       Fiyatı kendisi gibi ekonomik gelmiyor bana.Tamam Honda da 4500 tl nedir arkadaş.Zaten bunu alacak kişi tasarrufa,ekonomiye dikkat eden birisi olucak.Uzun vadede kendisini tabiki amorti edecek ama bu vade bu fiyata uzar Honda.Fiyat-Hedef kitle konumlamdırması çok yanlış olmuş bence,siz ne dersiniz bilmem.
                    

MOTOSİKLETİN ÖZELLİKLERİ

  • Motor : Hava Soğutmalı 4 Zamanlı Tek Silindir
  • Motor hacmi : 97 cc (vergisiz 10 numara)
  • Yakıt kapasitesi : 3.7 lt
  • Ağırlık : 106 kg